EHLİBEYT YARENLERİ
ehlibeytyareni
Fedek Olayı
“Fedek” olayı nedir?
Medine’nin etrafındaki gelişmiş köylerden biri olan “Fedek” “Hayber”in yaklaşık 140 kilometre yakınında bulunmaktaydı. Hicretin yedinci yılı, Hayber kaleleri ardı ardına İslam ordusu tarafından fethedilip, Yahudilerin merkezi gücü yıkıldığı zamanda, Fedek sakinleri teslim olma ve sulh amacıyla Peygamberimiz (s.a.a)’in huzuruna gelerek arsa ve bağlarının yarısını Peygamberimiz (s.a.a)’e vermişler, diğer yarısı da kendilerinde kalmıştı. Aynı zamanda Peygamberimiz (s.a.a)’in çiftçilik payını da üstlendiler ve zahmetleri karşılığında onlardan hak alıyorlardı.
“Fey” ayetine dikkat edilirse bu yerin İslam Peygamberi (s.a.a)’nin özel mülkü olduğu anlaşılmaktadır ve bu mülkü kendisi için veya “Haşr Suresi”nin 7. ayetinde belirtilmiş olan başka yerlerde kullanabilir. Dolayısıyla Peygamber (s.a.a) bu mülkü, kızı Hz. Fatıma (s.a)’ya hediye etmiştir. Bu olay Şii ve Ehl-i sünnet müfessir ve tarihçilerince beyan edilmiştir. Durru’l Mensur Tefsirinde İbn-i Abbas’tan nakledildiğine göre “فَآتِ ذَا الْقُرْبَى حَقَّهُ” “O halde akrabaya da hakkını ver”(Rum Suresi, 38. ayet) ayeti nazil olduğunda Peygamberimiz (s.a.a) “Fedek”i Hz. Fatıma (s.a)’ya hediye etti (اقطع رسول الله فاطمة فدكا).[1]
“Kenzu’l Ummal” kitabında, Ahmet b. Hanbel müsnedinin “sıla-i rahim” konusunun haşiyesinde, “Ebu Said-i Hudri”den nakledildiğine göre, “Yukarıda belirtilen ayet nazil olduğu zaman Peygamberimiz (s.a.a) Hz. Fatıma (s.a)’yı yanına çağırarak: “يا فاطمه لك فدك” “Ey Fatıma! Fedek senindir buyurdu.”[2]
“Hakim-i Nişaburi” de tarih kitabında bu manayı getirmiştir.[3]
“İbn-i Ebil Hadid” Nehcü’l Belaga şerhinde, Fedek konusunu ayrıntılı bir şekilde zikretmiştir[4] ve bunlara benzer birçok kitapta bu konuya değinilmiştir.
Ama Peygamberimiz (s.a.a)’in vefatından sonra bazıları, Hz Ali (a.s)’nin hanımının elindeki siyasi gücü kendilerinin siyasi güçlerine engel teşkil edici gördükleri ve Hz Ali (a.s)’nin yarenlerini her konuda münzevi yapmak için uydurulmuş «نحن معاشر الانبياء لانورث» "Biz peygamberler miras bırakmayız" hadisini bahane ederek Fedek’i Hz. Fatıma (s.a)’nın elinden aldılar. Hz Fatıma (s.a)’nın resmi sahibi olmasına rağmen ve hiç kimsenin malın sahibinden «ذواليد» şahit ve delil talep edemeyeceği halde ondan şahit getirmesini istediler. Hz Fatıma (s.a) da, Peygamberimiz (s.a.a)’in şahsen Fedek’i kendisine hediye ettiğine dair şahit getirmesine rağmen itina etmediler. Sonraki dönemlerde halifelerin hangisi Ehl-i Beyt’e sevgi göstermek istese Fedek’i onlara geri veriyor, ama bir müddet geçmeden diğeri onu tekrar ellerinden alıyordu! Bu olay “Ben-i Ümeyye” ve “Ben-i Abbas” oğulları hükümeti zamanında birçok kez tekrarlandı.
Fedek hadisesi ve İslamiyet’in ilk ve sonraki yılarında vukuu bulan Fedek’le ilgili olaylar, en kederli ve hüzünlendirici olaylardan olmasının yanı sıra İslam tarihinin ibret alınacak en önemli konularındandır. İslam’ın farklı vakıalarının perdelerini aralamak için kesinlikle bu konuda hususi ve daha dakik bir araştırma yapılması gerekmektedir.
Ehl-i Sünnet müfessirlerinden “Müslim b. Haccac-ı Nişaburi” meşhur “Sahih-i Müslim” kitabında, Hz Fatıma (s.a)’nın birinci halifeden Fedek’i taleb etme olayını ayrıntılarıyla getirmiş ve Aişe’den; “Halifenin Fedek’i vermemesi üzerine Hz Fatıma (s.a)’nın ona küstüğünü ve vefat edinceye kadar onunla bir kelam etmediğini” nakletmiştir. (Sahih-i Müslim c. 3, s. 1380, h. 52, cihat kitabından)[5]
[1] Durru’l Mensur c. 4, s. 177
[2] Kenzu’l Ummal c. 2, s. 158
[3] Fedek kitabı s. 49 müracaat edilsin
Bugün 36 ziyaretçi sayfamızı ziyaret etti